Polikistik Over Tanısında Laboratuvar İncelemeleri
Yeni bir tanı yöntemi: AMH
Son zamanlarda polikistik over olgularında AMH (Anti-Müllerian-Hormon) ölçümü de rutine girmeye başlamıştır. İleri yaşlarda olan kadınlarda doğurganlığın ölçülmesinde faydalanılan bu inceleme PKO durumlarında oldukça yüksek çıkmakta ve tanıyı destekleyici bir görev üstlenmektedir.
PKO durumunda yapılan incelemeler PKO tanısı koymaktan ziyade altta yatabilecek diğer muhtemel sorunların olup olmadığının belirlenmesi açısından önemlidir. İstenecek incelemeler kişiden kişiye değişebilmesine karşın aşağıda PKO durumunda doktor tarafından en sık istenen incelemeler yer almaktadır.
Dikkat: Hormonal incelemelerin bazıları adet döngüsünün özel günlerinde yapılır.
Hormon incelemeleri genellikle kullanılan ilaçlardan (özellikle doğum kontrol hapları) etkilenir.
Özellikle tüylenme sorunu belirgin olan bir kadında genellikle istenen incelemeler aşağıdaki şekildedir:
Total veya serbest Testosteron Seviyesi (T, sT)
DHEA-SO4
17-alfa-OH-P (17-alfa-hidroksi-progesteron)
Bu üç incelemeden ilk ikisi tüylenme sorunu belirgin olan bir kadında sorunun yumurtalık (T, sT) veya adrenal (böbreküstü bezi (DHEA-SO4) kaynaklı bir tümör sonucu olup olmadığının değerlendirilmesi açısından önem taşır. Aslında oldukça ender görülmelerine karşın bu tür durumların olmadığının belirlenmesi PKO tanısının ilk basamağında çoğu doktor tarafından tercih edilir.
DHEA-SO4 seviyelerinde hafif yükselmelere %50 PKO olgusunda rastlanır ve bu durum tedaviyle kısa zamanda normale döner.
17-alfa-OH-P ise böbreküstü bezi kaynaklı bir maddedir ve böbreküstü bezi kaynaklı 21-hidroksilaz enziminin doğuştan eksikliği (konjenital adrenal hiperplazi) durumlarında seviyesi yüksek bulunur. Yine PKO değerlendirmesinin ilk basamaklarında bu hastalığın olmadığının belirlenmesi diğer tanısal basamaklara geçmeden önce tercih edilir. Bu son incelemenin adet kanamasının ilk günlerinde ve özellikle sabah alınan kanda bakılması, maddenin kanda yanlış bir şekilde yüksek bulunması ve yanlış tanı konmasının engellenmesi açısından çok önemlidir.
TSH
Prolaktin
SHBG
Bu üç test yine PKO tanı aşamasında çoğu durumda vazgeçilmez testler arasında yer alır. Son zamanlarda AMH (Anti-Müllerian-Hormon) ölçümü de rutine girmeye başlamıştır. Doğurganlığın ölçülmesinde faydalanılan bu inceleme PKO durumlarında oldukça yüksek çıkmakta ve tanıyı destekleyici bir görev üstlenmektedir.
Tanı İşlemleri
Polikistik Over Sorunu İçin Muayene Randevusu Alın:
Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe'den mesai günlerinde 9.30-18.00 arası randevu almak için:
+90 555 663 13 13
+90 212 268 45 02
Telefonla sorularınıza yanıt verilememektedir.
Adres: Nispetiye Cd. 36/3
Levent II Apt. - Kat 2 Daire 3-4
Etiler - 1. Levent / İstanbul
Muayene Saatlerimiz:
-
Pazartesi: 11.30-18.30
-
Salı: 12.00-18.30
-
Perşembe: 11.30-18.30
-
Cuma: 11.00-15.30
-
C.tesi: 09.00-18.00
Resimler: Tiroid bezi ve böbreğin üstünde sarı renkte görülen böbrek üstü bezi
TSH hormonu boyun bölgemizde önde yer alan tiroid bezini yöneten ve beyinde hipofiz bezinden salgılanan hormondur. Bu hormonun verdiği emirle tiroid bezinden T3 ve T4 olmak üzere iki ayrı tiroid hormonu salgılanır. Hemen tüm vücut işlevleri üzerine etki eden bu hormonlar özellikle gereğinden az salgılandıklarında PKO benzeri belirtiler yapabilirler. TSH ölçümünün amacı belirtilerin bir tiroid sorununa bağlı olmadığının anlaşılması açısından önemlidir ve gerekli durumlarda TSH ölçümüne serbest T3 ve serbest T4 ölçümü eklenir.
Prolaktin hormonu hipofiz bezinden salgılanan ve gebelik ve emzirme döneminde salgısı artan ve süt yapımından sorumlu hormondur. Gereksiz yere yükseldiğinde adet düzensizliği ve PKO’nun diğer belirtilerinin oluşmasına neden olabilir. Prolaktin hormon salgı bozuklukları bir tiroid bezi sorununa ikincil olarak gelişebileceği gibi hipofiz bezindeki bir sorundan da kaynaklanabilir.
PKO’da östrojen hormonunun kronik olarak yüksek seyretmesine bağlı olarak yaklaşık %40 kadında prolaktin hormonu yüksekliğine rastlanır. Hafif olan bu yükselme tedaviyle normale döner.
SHBG ("sex hormone binding globulin") kanda testosteron ve diğer erkeklik hormonlarını taşıyan protein yapılı maddedir. Çok çeşitli durumlar SHBG azalmasına neden olarak kanda serbest kalan T miktarını artırır ve böylece kıl hücrelerine giderek tüylenme sorununun barizleşmesine neden olabilir. Özellikle ağır PKO olgularında genellikle SHBG seviyesi düşük bulunur.
Yumurtlamanın Olup Olmadığının Belirlenmesi
PKO’da yumurtlama bozukluğu en temel sorunlardan biridir ve ultrason başta olmak üzere (folikülometri, yumurtlama takibi) çeşitli testlerle yumurtlama olup olmadığının belirlenmesi mümkündür.
FSH
LH
Bu iki hormon hipofiz bezinden salgılanan ve adet döngüsünü yöneten hormondur. PKO durumunda vücutta genellikle bir LH hakimiyeti vardır ve %70 kadında LH/FSH oranı artmıştır. Bazı durumlarda ve özellikle de adet döngüsünün ilk günlerinde bu iki hormonun ölçümü PKO tanısı açısından değerli bilgiler verebilir.
Serbest Testosteron (sT)
Bu hormon direkt olarak kıl hücrelerinin içine girebilen aktif hormon şeklidir ve özellikle tedavi öncesinde yapılan ölçümde elde edilen değerin tedavi esnasında elde edilen değerle karşılaştırılması tedavinin etkinliğini değerlendirmede yardımcı olabilmektedir.
Diğer Hormon Ölçümleri
Progesteron hormonu, östrojen hormonu, androstenedion hormonu ve oldukça pahalı olan östron hormonu ölçümlerine zaman zaman başvurulabilir.
İnsülin Direncini Değerlendiren Testler
PKO insülin direnci yani şeker hastalığı veya bu hastalığa eğilimi beraberinde getirir ve PKO nedeniyle değerlendirilen kadınlarda böyle bir durumun var olup olmadığının ilk başlarda belirlenmesi genellikle doktorlar tarafından tercih edilir. Bu amaçla aşağıdaki testlerden bir veya birkaçı yapılır.
AKŞ (Açlık Kan Şekeri)
Kan İnsülin Seviyesi
HbA1C (üç aylık şeker ortalaması)
HOMA-IR
Bu testler insülin direncini belirlemede önemlidir ve genellikle sabah, 8-12 saatlik bir açlık süresini takiben yapılır. Testte aşikar şeker hastalığına işaret eden bulgular çıkabileceği gibi insülin seviyesinin aşırı yükselmesi veya AKŞ/insülin oranının bozulması bir insülin direncine işaret edebilir. İnsülin direnci ileride şeker hastalığı gelişmesi açısından yüksek risk altında olunduğunu gösteren önemli bir bulgudur.
OGTT(Oral Glikoz Tolerans Testi - Şeker Yükleme Testi)
İnsülin direnci veya şeker hastalığı olup olmadığını değerlendiren diğer bir testtir. Genellikle 8-12 saatlik bir açlığı takiben sabah yapılan AKŞ ölçümü ve 75 gram glikoz içildikten 2 saat sonra yapılan tokluk kan şekeri ölçümü şeklinde yapılır.
PKO’lu bir kadında şeker hastalığı tanısı konduğunda tedavi aşamasına bu konuda deneyimli bir İç Hastalıkları Uzmanı veya Endokrinoloji Uzmanı'nın da katılması son derece önemlidir.
Diğer Testler
PKO kan yağlarını da olumsuz etkileyebilen bir hastalıktır ve aç karnına yapılan aşağıdaki testler bu durumu ortaya çıkarmaya yöneliktir.